Gittiğimiz her şehir bir şeyleri değiştirir hayatımızda. Farkında olalım veya olmayalım.. Mutlaka bir şeyler bırakılmıştır o şehre ve karşılığında bir şeyler katılmıştır hayatımıza.. Bir nevi takas işlemi, şehirle sizin aranızda yapılan gizli bir sözleşmeye dayanan.. Bu takastan en kârlı çıktığım şehirlerden birini yazmanın mutluluğu var işte bu yazıya başlarken.Hadi Porto’ya,hadi!!
Yazıya devam etmeden önce
yapmamız gereken bir şey daha var.. Her şehirle özdeşleştirdiğim bir şarkı
vardır ve eğer konu bir Portekiz şehriyse Fado’dan bahsetmeden gerekli
ritüelleri tamamlamış sayılmayız. Portekiz’in her noktasından yükselen
melankolik müzik türü Fado, ülke için çok özel. Yüzyıllar boyunca coğrafi
keşiflerin ve gemi ticaretinin merkezi konumunda bulunmuş Portekiz, birçok
gemicinin ailesini arkasında bıraktığı ve çoğunda da onları bir daha hiç göremediği bir ülke olmuş tarih boyunca. İşte Portekizli
ailelerin denize uğurladıkları gemicilere hitaben söyledikleri şarkılar Fado
müziğinin de temellerini oluşturmuş. Bu konuda otorite sayılan Amalia
Rodrigues’in Fado Portugues şarkısını da açtıysak yazıya başlayabiliriz.
Porto, Avrupa’nın en
batısında yer alan şehirlerden biri, Atlas Okyanusu’nun ve ona dökülen Douro
nehrinin kenarına kurulmuş bir şehir. Dar sokakları, pencerelerin arasına
gerilmiş iplere çamaşır asarken birbirleriyle heyecanlı heyecanlı konuşan
insanları, sokaklarından gelen tatlı şarap kokuları, her bir sokak köşesinde
umursamazca oyunlar oynayan çocuklarıyla diğer Avrupa şehirlerinden net bir
şekilde ayrılan ve sizi kendine bağlayan nadir şehirlerden birisi.
Şehrin bir diğer önemli noktası ise Bolsa Sarayı. 19. Yüzyılda inşa edilmiş bu göz alıcı saray sadece belirli saatlerde düzenlenen rehberli turlarla birlikte gezilebiliyor ve içeride fotoğraf çekmek kesinlikle ( ve ne yazık ki) yasak. Turun sonunda ulaştığınız Arabian Room ise yazıya dökemeyeceğim kadar etkileyici.
Porto’da Gezilmesi
Görülmesi Gereken Yerler
Douro Nehri’nin kenarında
Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Riberia bölgesi; renkli evleri, her
birinden iştah açıcı kokuların yükseldiği restoranları ve neşeli insanları ile
Porto’nun en güzel bölgelerinden biri. Riberia bölgesinin tam karşısında
bulunan Gaia şehri ise özellikle dünyaca ünlü Porto şarabının üretildiği
mahzenlere ev sahipliği yapmasıyla ünlü. Ve bu iki güzel şehir Porto’nun
simgelerinden olan, bir mühendislik harikası Ponte d. Luis Köprüsü ile birbirine
bağlanıyor.
Şehrin bir diğer önemli noktası ise Bolsa Sarayı. 19. Yüzyılda inşa edilmiş bu göz alıcı saray sadece belirli saatlerde düzenlenen rehberli turlarla birlikte gezilebiliyor ve içeride fotoğraf çekmek kesinlikle ( ve ne yazık ki) yasak. Turun sonunda ulaştığınız Arabian Room ise yazıya dökemeyeceğim kadar etkileyici.
Hem şehrin merkezi ulaşım
noktalarından biri olan hem de iç kısmında muhteşem örneklerini görebileceğiniz
Portekiz’e has bir seramik çalışması olan “Azulejo”lar ile turistlerin odak
noktası olan Sao Bento tren istasyonu, yapımına 1147 yılında başlanmış
Porto’nun en eski kilisesi Se Katedrali, şehrin bir çok noktasından görülebilen
çan kulesi Torre dos Clerigos ve şehrin ilk barok mimarisi ile inşa edilmiş
kilisesi Clerigos kilisesi, J.K.
Rowling’in esinlendiği mekanlardan biri olan ve birçok listede dünyadaki en iyi
kitapçılar arasında gösterilen Livrario Lello, yine birçok gezi listesinde
dünyanın en iyi 10 cafesi arasında yer almış 1921den bu yana Santa Catarina caddesinde
hizmet veren şık ve tarihi mekan Cafe Majestic, Barok mimarinin muhteşem
örneklerinden biri olan ve iç kısımda etkileyici ahşap işlemeciliği ve altın
dekorasyonlarını görebileceğiniz Igreja
de Santa Clara, alışveriş yapabileceğiniz ve trafiğe kapalı bir yürüyüş caddesi
olan Santa Catarina caddesi, bu cadde üzerindeki küçük ancak etkileyici dış
görünüşü ile Capela de Santa Catarina, futbol hayranları için FC Porto’nun
maçlarına ev sahipliği yapan Estádio do Dragão ve diğer birçok nokta Porto
gezinizde mutlaka listenizde olması gereken mekanlar.
Porto’ya kadar gelmişken
Douro nehrinin okyanusa döküldüğü nokta olan Foz’a gitmeden ve Atlas
okyanusunun dalgalı sularına doğru oturmadan da olmaz.
Porto’da Ulaşım
Porto yürüyerek
gezilebilecek bir şehir. Havaalanı-şehir
ulaşımı ise metro bağlantısı sayesinde gayet kolay ve hızlı. Metroyu
kullanabilmek için öncelikle bir kart almanız gerekiyor. İstasyon
girişlerindeki makinelerden alabileceğiniz bu kartı devamlı saklayın çünkü
tekrar tekrar istediğiniz miktarda bileti bu karta yükleyip
kullanabiliyorsunuz. Şehir çeşitli zone’lara bölünmüş durumda ve metro bileti
alırken buna dikkat etmeniz gerekiyor.(Örneğin havaalanı Z4 bölgesinde) Atlas
okyanusunu görmek için gideceğiniz Foz’a ise Praça do Infante meydanından 1E
tramvayına binerek hem kısa hem de nostaljik bir şehir turu atarak ulaşabilirsiniz.
Porto’da Ne Yenir-İçilir?
Öncelikle Portekiz
kahvaltısıyla başlayalım. Portekizlilere özgü bir tatlı olan “Pastel de Nata”
sabah kahvaltılarının vazgeçilmezlerinden. Dış kısmı çıtır çıtır içi ise
yumuşacık bir tatlı olan Pastel de Nata üzerine bol tarçın ve pudra şekeri
dökülerek yeniyor. Tüm pastanelerde sadece kahvaltı için değil günün tüm
saatlerinde ortalama 1euro gibi bir fiyatla bulabileceğiniz bu tatlıyı en güzel
yapan yerlerden biri ise Santa Catarina caddesi üzerindeki Nata Lisboa.
Sloganları ise “The World needs Nata”, bu lezzeti tattıktan sonra bu cümleye
katılmamak elde değil. (Web adresleri: http://www.natalisboa.com/index.php/en/ )
Porto deniz ürünleri
açısından da mükemmel bir şehir ve en yaygın balık türü morina(Portekizcesi
bacalhau) ve yaklaşık 15-20 farklı tarifin olduğunu söylüyorlar. Kılıç balığı, levrek ve diğer balık türleri de tüm restoranların menülerinde yer alıyor ve oldukça lezzetli. Riberia bölgesi turistlerin odak noktası olduğu için fiyatlar da biraz yüksek ancak Gaia bölgesindeki restoranlarda çok daha uygun fiyatlar bulabilirsiniz.
Yazının benim açımdan en güzel noktalarından birine ise şimdi geldik. Porto şarabı!
Yazının benim açımdan en güzel noktalarından birine ise şimdi geldik. Porto şarabı!
Yazının başında Gaia
bölgesinin şarap mahzenleri ile ünlü olduğunu belirtmiştik. Ponte d. Luis
köprüsünden yürüyerek geçebileceğiniz Gaia’da birçok ünlü şarap üreticisinin
mahzenlerini ziyaret edebilir ve şarap tadım turlarına katılabilirsiniz.(aslında
katılabilirsiniz değil katılmalısınız!!) Calem, Sandeman ve Taylor’s en
ünlüleri.. Bolsa Sarayına yaptığım tur sırasında uygun bir fiyata Sandeman
şarap tadımını da görünce tercihimi Sandeman’dan yana kullandım. (Bolsa Sarayı
rehberli turu ve Sandeman şarap tadım turu öğrenci fiyatı:6,5 Euro) Genel
olarak tüm şarap üreticileri 5 Euro gibi bir fiyatla şarap tadım turu
düzenliyorlar. (Sandeman web sayfası: http://www.sandeman.com/homepage/en )
Günün belirli saatlerinde
düzenlenen turlarda bir rehber eşliğinde mahzenlere giriyor ve şarap yapımını
adım adım izleyebiliyorsunuz. Turun sonunda ise kırmızı ve beyaz Porto şarabını
tatma şansınız oluyor.
Peki Porto şarabını bu kadar özel yapan şey ne?
Porto şarabını diğer
şaraplardan farklı kılan şey üretim süreci.. Üzümün doğal şekerinin alkole
dönüşmesini sağlayan fermantasyon sürecinin tamamlanmadan durdurulması ile
Porto şarapları doğal şeker içeren şaraplar haline geliyor ve çok daha tatlı ve
güzel bir tada sahip oluyor. Şarabın alkol oranının düşük olmaması içinse başka
bir üzüm menşeli alkol(brandy) ilavesi yapılarak şekerli tadına rağmen alkol
oranı gayet yüksek şaraplar elde ediliyor. Tattığım şaraplar içerisinde Sandeman
Porto Apitiv’in çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. Porto’dan şarap alıp
yıllandırmak isteyenler ise mutlaka üzerinde Vintage yazan şaraplardan
almalılar. Sadece bu şaraplar yıllanabilme özelliğine sahip, diğer şaraplar ise
mevcut tatlarını koruyorlar. Benim gibi sırt çantasıyla gezen biriyseniz ve uçağa
şarabı nasıl alırım diye düşünüyorsanız meraklanmayın aynı fiyata Porto
havalimanındaki Duty Free’den de şarabınızı alabilirsiniz.
Vee Sonuç
Porto gidip görmeniz, sokaklarında dolaşmanız, tatlı Porto şarabını sımsıcak güneşin altında yudumlamanız gereken bir şehir.. Tarihi, mimarisi ve güzel insanlarıyla ayrılmak istemeyeceğiniz güzellikte bir şehir.. Gidin ve Porto’nun tadını çıkartın!!
Merhabalar,
YanıtlaSilPorto'da kaç gün kalmak yeterli olur sizce?
Merhabalar,
Sil2,5-3 gün Porto'yu tamamen gezmeniz için yeterli olacaktır. Çok büyük bir şehir değil Porto, yürüyerek birçok noktaya ulaşabilirsiniz. Şimdiden iyi eğlenceler :)