30 Temmuz 2014 Çarşamba

Porto Gezi Rehberi


Gittiğimiz her şehir bir şeyleri değiştirir hayatımızda. Farkında olalım veya olmayalım.. Mutlaka bir şeyler bırakılmıştır o şehre ve karşılığında bir şeyler katılmıştır hayatımıza.. Bir nevi takas işlemi, şehirle sizin aranızda yapılan gizli bir sözleşmeye dayanan.. Bu takastan en kârlı çıktığım şehirlerden birini yazmanın mutluluğu var işte bu yazıya başlarken.Hadi Porto’ya,hadi!!

Yazıya devam etmeden önce yapmamız gereken bir şey daha var.. Her şehirle özdeşleştirdiğim bir şarkı vardır ve eğer konu bir Portekiz şehriyse Fado’dan bahsetmeden gerekli ritüelleri tamamlamış sayılmayız. Portekiz’in her noktasından yükselen melankolik müzik türü Fado, ülke için çok özel. Yüzyıllar boyunca coğrafi keşiflerin ve gemi ticaretinin merkezi konumunda bulunmuş Portekiz, birçok gemicinin ailesini arkasında bıraktığı ve çoğunda da onları bir daha hiç göremediği  bir ülke olmuş tarih boyunca. İşte Portekizli ailelerin denize uğurladıkları gemicilere hitaben söyledikleri şarkılar Fado müziğinin de temellerini oluşturmuş. Bu konuda otorite sayılan Amalia Rodrigues’in Fado Portugues şarkısını da açtıysak yazıya başlayabiliriz.

Porto, Avrupa’nın en batısında yer alan şehirlerden biri, Atlas Okyanusu’nun ve ona dökülen Douro nehrinin kenarına kurulmuş bir şehir. Dar sokakları, pencerelerin arasına gerilmiş iplere çamaşır asarken birbirleriyle heyecanlı heyecanlı konuşan insanları, sokaklarından gelen tatlı şarap kokuları, her bir sokak köşesinde umursamazca oyunlar oynayan çocuklarıyla diğer Avrupa şehirlerinden net bir şekilde ayrılan ve sizi kendine bağlayan nadir şehirlerden birisi.

Porto’da Gezilmesi  Görülmesi Gereken Yerler

Douro Nehri’nin kenarında Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Riberia bölgesi; renkli evleri, her birinden iştah açıcı kokuların yükseldiği restoranları ve neşeli insanları ile Porto’nun en güzel bölgelerinden biri. Riberia bölgesinin tam karşısında bulunan Gaia şehri ise özellikle dünyaca ünlü Porto şarabının üretildiği mahzenlere ev sahipliği yapmasıyla ünlü. Ve bu iki güzel şehir Porto’nun simgelerinden olan, bir mühendislik harikası Ponte d. Luis Köprüsü ile birbirine bağlanıyor.


Şehrin bir diğer önemli noktası ise Bolsa Sarayı. 19. Yüzyılda inşa edilmiş bu göz alıcı saray sadece belirli saatlerde düzenlenen rehberli turlarla birlikte gezilebiliyor ve içeride fotoğraf çekmek kesinlikle ( ve ne yazık ki) yasak. Turun sonunda ulaştığınız Arabian Room ise yazıya dökemeyeceğim kadar etkileyici.

Hem şehrin merkezi ulaşım noktalarından biri olan hem de iç kısmında muhteşem örneklerini görebileceğiniz Portekiz’e has bir seramik çalışması olan “Azulejo”lar ile turistlerin odak noktası olan Sao Bento tren istasyonu, yapımına 1147 yılında başlanmış Porto’nun en eski kilisesi Se Katedrali, şehrin bir çok noktasından görülebilen çan kulesi Torre dos Clerigos ve şehrin ilk barok mimarisi ile inşa edilmiş kilisesi Clerigos kilisesi,  J.K. Rowling’in esinlendiği mekanlardan biri olan ve birçok listede dünyadaki en iyi kitapçılar arasında gösterilen Livrario Lello, yine birçok gezi listesinde dünyanın en iyi 10 cafesi arasında yer almış 1921den bu yana Santa Catarina caddesinde hizmet veren şık ve tarihi mekan Cafe Majestic, Barok mimarinin muhteşem örneklerinden biri olan ve iç kısımda etkileyici ahşap işlemeciliği ve altın dekorasyonlarını görebileceğiniz  Igreja de Santa Clara, alışveriş yapabileceğiniz ve trafiğe kapalı bir yürüyüş caddesi olan Santa Catarina caddesi, bu cadde üzerindeki küçük ancak etkileyici dış görünüşü ile Capela de Santa Catarina, futbol hayranları için FC Porto’nun maçlarına ev sahipliği yapan Estádio do Dragão ve diğer birçok nokta Porto gezinizde mutlaka listenizde olması gereken mekanlar.


Porto’ya kadar gelmişken Douro nehrinin okyanusa döküldüğü nokta olan Foz’a gitmeden ve Atlas okyanusunun dalgalı sularına doğru oturmadan da olmaz.

Porto’da Ulaşım

Porto yürüyerek gezilebilecek bir şehir. Havaalanı-şehir  ulaşımı ise metro bağlantısı sayesinde gayet kolay ve hızlı. Metroyu kullanabilmek için öncelikle bir kart almanız gerekiyor. İstasyon girişlerindeki makinelerden alabileceğiniz bu kartı devamlı saklayın çünkü tekrar tekrar istediğiniz miktarda bileti bu karta yükleyip kullanabiliyorsunuz. Şehir çeşitli zone’lara bölünmüş durumda ve metro bileti alırken buna dikkat etmeniz gerekiyor.(Örneğin havaalanı Z4 bölgesinde) Atlas okyanusunu görmek için gideceğiniz Foz’a ise Praça do Infante meydanından 1E tramvayına binerek hem kısa hem de nostaljik bir şehir turu atarak ulaşabilirsiniz.

Porto’da Ne Yenir-İçilir?

Öncelikle Portekiz kahvaltısıyla başlayalım. Portekizlilere özgü bir tatlı olan “Pastel de Nata” sabah kahvaltılarının vazgeçilmezlerinden. Dış kısmı çıtır çıtır içi ise yumuşacık bir tatlı olan Pastel de Nata üzerine bol tarçın ve pudra şekeri dökülerek yeniyor. Tüm pastanelerde sadece kahvaltı için değil günün tüm saatlerinde ortalama 1euro gibi bir fiyatla bulabileceğiniz bu tatlıyı en güzel yapan yerlerden biri ise Santa Catarina caddesi üzerindeki Nata Lisboa. Sloganları ise “The World needs Nata”, bu lezzeti tattıktan sonra bu cümleye katılmamak elde değil. (Web adresleri: http://www.natalisboa.com/index.php/en/ )

Porto deniz ürünleri açısından da mükemmel bir şehir ve en yaygın balık türü morina(Portekizcesi bacalhau) ve yaklaşık 15-20 farklı tarifin olduğunu söylüyorlar. Kılıç balığı, levrek ve diğer balık türleri de tüm restoranların menülerinde yer alıyor ve oldukça lezzetli. Riberia bölgesi turistlerin odak noktası olduğu için fiyatlar da biraz yüksek ancak Gaia bölgesindeki restoranlarda çok daha uygun fiyatlar bulabilirsiniz.


Yazının benim açımdan en güzel noktalarından birine ise şimdi geldik. Porto şarabı!

Yazının başında Gaia bölgesinin şarap mahzenleri ile ünlü olduğunu belirtmiştik. Ponte d. Luis köprüsünden yürüyerek geçebileceğiniz Gaia’da birçok ünlü şarap üreticisinin mahzenlerini ziyaret edebilir ve şarap tadım turlarına katılabilirsiniz.(aslında katılabilirsiniz değil katılmalısınız!!) Calem, Sandeman ve Taylor’s en ünlüleri.. Bolsa Sarayına yaptığım tur sırasında uygun bir fiyata Sandeman şarap tadımını da görünce tercihimi Sandeman’dan yana kullandım. (Bolsa Sarayı rehberli turu ve Sandeman şarap tadım turu öğrenci fiyatı:6,5 Euro) Genel olarak tüm şarap üreticileri 5 Euro gibi bir fiyatla şarap tadım turu düzenliyorlar. (Sandeman web sayfası: http://www.sandeman.com/homepage/en )





Günün belirli saatlerinde düzenlenen turlarda bir rehber eşliğinde mahzenlere giriyor ve şarap yapımını adım adım izleyebiliyorsunuz. Turun sonunda ise kırmızı ve beyaz Porto şarabını tatma şansınız oluyor.

Peki Porto şarabını bu kadar özel yapan şey ne?

Porto şarabını diğer şaraplardan farklı kılan şey üretim süreci.. Üzümün doğal şekerinin alkole dönüşmesini sağlayan fermantasyon sürecinin tamamlanmadan durdurulması ile Porto şarapları doğal şeker içeren şaraplar haline geliyor ve çok daha tatlı ve güzel bir tada sahip oluyor. Şarabın alkol oranının düşük olmaması içinse başka bir üzüm menşeli alkol(brandy) ilavesi yapılarak şekerli tadına rağmen alkol oranı gayet yüksek şaraplar elde ediliyor. Tattığım şaraplar içerisinde Sandeman Porto Apitiv’in çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. Porto’dan şarap alıp yıllandırmak isteyenler ise mutlaka üzerinde Vintage yazan şaraplardan almalılar. Sadece bu şaraplar yıllanabilme özelliğine sahip, diğer şaraplar ise mevcut tatlarını koruyorlar. Benim gibi sırt çantasıyla gezen biriyseniz ve uçağa şarabı nasıl alırım diye düşünüyorsanız meraklanmayın aynı fiyata Porto havalimanındaki Duty Free’den de şarabınızı alabilirsiniz.

Vee Sonuç

Porto gidip görmeniz, sokaklarında dolaşmanız, tatlı Porto şarabını sımsıcak güneşin altında yudumlamanız gereken bir şehir.. Tarihi, mimarisi ve güzel insanlarıyla ayrılmak istemeyeceğiniz güzellikte bir şehir.. Gidin ve Porto’nun tadını çıkartın!!





2 yorum:

  1. Merhabalar,
    Porto'da kaç gün kalmak yeterli olur sizce?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar,

      2,5-3 gün Porto'yu tamamen gezmeniz için yeterli olacaktır. Çok büyük bir şehir değil Porto, yürüyerek birçok noktaya ulaşabilirsiniz. Şimdiden iyi eğlenceler :)

      Sil